Çetin

109 Cetin Öztunalı’yı Anlatıyorlar Celalettin Erdönmez (Pars Kiremit) Celalettin Erdönmez, Çetin Öztunalı’nın çocuk- luk arkadaşı. Erdönmez o günleri şöyle anımsar: “Çetin’le biz lisede arkadaştık. Bugün kanki der- ler ya, o şekilde hiç ayrılmazdık. Tabii okul bit- tikten sonra Çetin iş hayatına atıldı. Biz de iş hayatına atıldık ama o arada ikimiz de askere gittik. Ben daha önce askerden döndüm ve ev- lenecektim. Çetin’i de çağırdım. Yıl 1978, Ekim ayı. Çetin askerdi o dönem. Çetin benim için çarşı izni alıp kaçıp Bursa’ya geliyor. İnzibatlar yakalıyor. Benim için bir gece de inzibat karako- lunda yatmış. Buradan da anlaşılacağı gibi öyle önemli bir dostluğumuz var. Birlik ve beraberlik içinde bir hayat götürdük. Benim o dönemde arabam var. Durumumuz çok iyi. Çetin de hayata yeni başlayan bir kişi olarak bayağı mücadele veriyor. Gerçekten bugünlere, ne derler dişinle, tırnağıyla mücadele ederek geldi. Bu dönemlerde bir dükkan tuttu. Dükkanı beraber tuttuk. Gittik adamı bulduk konuştuk. Araba aldı. Arabayı beraber aldık, İstanbul’a gidip, benim akrabamdan. Yani başlangıçlar- da hep birlikteydik. Tabii ki Çetin çok çalışkan, akıllı bir insan. Yatırımlarını çok iyi bir şekilde değerlendirdi. Ve bugünlere geldi. Biraz da Ahmet Amcadan bahsedeyim. Ahmet Amca çok ilginç bir amcamızdı. Çok severdik. Fakat bizi çok sıkardı. Daha doğrusu Çetin’i sı- kardı. Biz Çetin’le gezdiğimiz için, bizim böyle çok gezmemize karşıydı. Tabii biz kaçıp geziyo- ruz. Dükkana geldiğimizde Ahmet Amcanın su- rat bir karış, hemen Ahmet Amca gel seni öğle yemeğine götürelim, deyip alıp onu yemeğe gö- türüyorduk. Öylece o günü atlatıyorduk. Bu arada şunu da söylemem lazım. Ahmet Amca yıllarca Avrupa’da çalışmış, Çetin annesi ve iki kız kardeşiyle burada. Anne üç çocuğu büyüttü. Babası uzun yıllar yurtdışında kaldı. Yani ortam- da bunların yetişmesi o annenin, hem annelik, hem babalık yapması çok zor bir şeydi. Tabii Ahmet Amca oradan para gönderiyor, geçimle- rini temin ediyor. Ama düşünün bir evde baba- nın olmaması, çocukları her türlü tehlikeye açık hale getirebilir. Ama anne bu çocukları gayet iyi yetiştirdi. Evliliklerini yaptırdı ve hayat kurmalarını sağ- ladı. İş sahibi oldular, güzel bir yere geldiler.