Çetin

123 ÇETİN da yattığımız, kalktığımız zamanlar oldu. Şu da var o zamanlar Tofaş bizim için, daha sonra da Renault, neredeyse tek ge- çim kaynağımızdı. Ana müşterimiz onlar- dı. Biz dışarıdaki işlere çok bakamazdık. Çok yoğun bir şekilde oraya konsantre olurduk. Ta ki 2000’li yıllarda krizler baş- layınca biz piyasaya çıktık. Daha sonra piyasada yoğun bir şekilde iş almaya başladık. Hatta o zaman Çetin Bey’in bir tavsiyesi vardı, sakın piyasadaki işlerde Tofaş gibi düşünme. Biz şu var ki o kalite ve standartlardan hiç taviz verme- dik. Bugün de taviz vermiyoruz. Çetin Bey’in bana mesleki olarak olsun, kişisel gelişimle ilgili olsun öğrettiği asla kaliteden ve standartlarda taviz vermeme ilkesidir. Gerekirse para kaybedelim, hani derler ya ‘İtibarımı kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim.’ İlk gün bana söylediği bu ilkeyle ben bu firmayı daha sonra yönettim. Buna göre çalıştım. Bu- gün hala da bunu söyler. Ben de altımda çalışan mühendislere, işçilere aynı şeyi söylüyorum. Onlara bu ilkeyi öğretmeye çalışıyorum. Bizim en önemli özelliğimiz o. Yaptığımız işin kalitesinden ve stan- dartlardan taviz vermemek. O şartlarda iş alıyoruz ve bu şartlara değer veren müş- terilerle çalışıyoruz. Bana Çetin Beyin öğ- rettiği en güzel ilkelerden birisi odur. Bu rahatlıkla hep mesleğimi yaptım. Düşünün bir yerde mühendislik yapıyor- sunuz, müdürlük yapıyorsunuz ve patro- nunuz size kesinlikle elektrik standartla- rından ve kaliteden taviz vermeyeceksiniz, diyor. Bunu duyarak çalışmak, hem onur verici, hem de çok rahatlatıcı bir şey. Çün- kü her projenin altına imza atıyorsunuz teknik eleman olarak. Bu çok önemli bir şey. Hele bizim gibi, Türkiye gibi ülkede. Bizim piyasamızda bu bana çok büyük bir rahatlık ve kolaylık sağladı, yönetici olarak ve mesleğimi icra ederken hiç te- reddüt etmedim. Belki de yıllardır Çetin Bey’le çalışmamın sebebi de budur. Askere gittim bir yıl yedek subay olarak askerlik görevimi yaptım. Dönünce Çetin Bey beni firmaya ortak etti. Daha döner dönmez. Seneyi tam hatırlamıyorum ama hemen döndüğüm sene. O saatten sonra ben de o firmanın sahibi gibi davrandım. Ortak olmasam da aynı şekilde çalışırdım. Ama tabii ki ortaklık bana ayrı bir gurur verdi. Bu vesileyle işte o günlerde belki 10 kişi, 20 kişi arasındaydık, 200 - 300 kişilere daha fazla kapasiteye çıkarak, ciromuzu ve müşterilerimizi çoğaltarak, ilk başta otomotiv ve otomotiv yan sanayiine hiz- met edip daha sonra tekstil ve diğer sek- törlere de hizmet ettik. Bu şekilde benim de bu firmaya katkım olduğunu düşünü- yorum. Çetin Bey ikizler burcu. Benim eşim de ikizler burcu. Dolayısıyla ikizler burcu- na çok iyi uyan iki karakter onlar. İkizler burcu iki karakter taşıyor diyebiliriz. Ama kötü anlamda değil. Ben şöyle görüyorum; Çetin Bey iş hayatında çok farklı birisidir. Onunla çok seyahatlere gittim. Gerek iş