Çetin

132 ÇETİN zaten başarının altındaki imzalardan biri o kurumsallaşma kültürü. Bu kültür, bir Hürriyet Çetin’i ile çatışıyor. Hürriyetten çıkan Çetin, kurumsallaşmaya hayır diyor ama aklı kurumsallaş Çetin, di- yor. Bu şavaşlarda bazen kan akıyor, yani aslında aklının dediği kadar koşsa şu anda önemli bir holding sahibi Çetin ile konuşa- caktık. Ama o yine de Hürriyet’ten gelen kültür ile bireysel kararlar, bireysel görme- ler, bunu da ben bileyim, buna da ben ka- rar vereyim, bunu da ben yönlendireyim, düşüncesi fren oluyor. Allahtan öyle olmuş söylüyorum, farklı bir adamla buluşurduk o zaman, bu hali daha güzel. İş hayatı başlı başına bir başarı öyküsü- dür. Odasında onun mavi bir tulumlu resmi vardır. Oradaki resme dikkatli ba- kın oradaki çocuk hala var. Kızacak ama azıcık kilo almış o çocuk. Bir de tulumları çıkartmış ama o çocuğun yüzüne bakın o çocuğun hala yaşadığını göreceksiniz. O çocuğun gözlerine ve yüzüne bakın aslın- da bugünkü Çetin’i görebileceksiniz, aynı Çetin. O yüzden de iş hayatı başarı öykü- südür. Hep söylediğim bir şey var. Bir takım in- sanlar ölmeden iş hayatındaki başarılarıy- la ilgili öyküyü onlara anlatmak gerekiyor, bunu kendisi için değil, daha sonraki ku- şaklara bir efsanenin nasıl yazıldığını an- latmak için yazdırmak, gerekiyor. Tekstil de çok önemli bir kentiz, bu kentte maa- lesef bir sürü değerlerimiz var. Keşke onla- rın ağızından bu ülke tekstili nasıl doğdu ve nasıl buraya geldi, dinlesek. Şimdi teks- tille ilgili fakültelerde onların o videolarını anlatsak işte bir örnek de Çetin’dir. Çetin’e de nasıl başardın, ne yaptın, diye sorup ona anlattırmak gerekiyor. Onu da bizlere değil hayata yeni başlayacak ço- cuklara okutmak gerekiyor, izletmek gere- kiyor. O kadar, o kadar önemli bir öyküdür. Bir başarı öyküsü Çetin’in yaptığı. Tabiiki bir ekibi var ama lider o. Lider olarak ge- tirdiği bir öykü ve incelenmesi gereken okutulması gereken bir öykü, asla ve asla ölene kadar da, bitmeyecek bir dizi olurdu . önemli bir şey oldu, onu da yaratan Çetin kardeşim. O yüz- den de şirketle ilgili birşeyler anlatmaktan daha çok Çetin’le ilgili bazı şeylerin altını çizmek gerekiyor. Ne hatırlarım var Çetin deyince? Birinci olarak kızacaklarımızdan başlayalım. Fe- nerbahçelidir Çetin. Yoğun, fazla yoğun hatta kızacak kadar telefonlara çıkmaya- cak kadar Fenerbahçeli’dir. Aslında takım- ları böylesine çok seven insanlar, Türkiye de futbolun tadını getiriyor. Çünkü bun- lar güzel sevenler, taşkınsız sevenler ama doya doya sevgiyi yaşayanlar, o yüzden de müthiş bir Fenerbahçelidir. Yine kötü olanlara devam edelim. Benim hep Çetin’le ilgili şöyle bir hayalim vardı olmadı. Pazartesi sabah 07.30 da takım elbisesini giyiyor, kravatını takıyor ve işe gidiyor. Her hafta, her gün böyle geçiyor. Öleceğim herhalde onun bu halini görme- den. Adam da öyle bir takım elbise kültürü

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=