Çetin

133 ÇETİN yok. Bugünde ben o yüzden takım elbise- siz geldim, ben de olabiliyorum, diye, ama maalesef kıskanıyorum o halini, kaçınız takım elbiseli gördünüz? Ya da papyonlu bir Çetin hayal edebilir misiniz? Bu özle- mimizi gidereceğimiz, bir geceye ait falan değil, şöyle bir hafta yaşayalım, her hafta sabahtan akşama kadar takım elbiseli bir Çetin göremeden gideceğim. Ve gözlerim açık kalacak. Farkındaysanız spor giyinen bir Çetin var hayatımızda. Çetin deyince aklıma gelen bir şey de tek- rar eden muson yağmurları sezonu gibi rejim haftaları vardır onun. Her yıl içinde. Mutlaka şöyle bir şey var ‘Abi rejimdeyim içki içmiyorum.’ Ben artık bunu bir kayda alıp, belli dönemlerde dinlemeyi yeğliyo- rum. Kaçıncıya dinledim bilmiyorum, be- ceriyor da. O disiplini var ya işteki disiplini, bir ba- kıyorsun rejime girmiş yürüyüşler, yemek- ler, müthiş. Benziyoruz birbirimize ama o filmin sonunu ben biliyorum, bir yerde kesiliyor, çok sevdiği masalar insanlar, sohbetler, rahatlığa gidiyor ve tekrar es- kiye dönüyoruz. Aynen bir akordion gibi. Ondan sonra ertesi sene tekrar bir rejim haftası başlıyor. Hatırladığım önemli bir şey de deniz tut- kusu. Adam denizi bayağı seviyor, ciddi seviyor. Kendi başına başladı, kendi başına sevdi. Yani adam kaptan olacak seviyeye geldi, önemli bir şey bu. Örneğin ben ge- lemedim bu duruma. Çok ciddi anlamda bir kaptan oldu, deniz kültürünü geliştirdi ve ilk defa bir şeye bu kadar vakit ayırdı- ğını gördüm kesintisiz. Yani gidip bir ay denizde kalabiliyor, bunu da kıskanıyo- rum, yapamadığım için. O da denizi sevdi, denizden çok büyük keyif alıyor ve deniz konuşmaktan, denizin içinde yaşamaktan inanılmaz mutluluk alan bir insan. Aklıma diğer gelen şey, o mavi tulumu giy- diği resimde ki yüze bir bakın mutluluk gülümsemesi var. Aslında orada bir duy- gu var. Siz bakmayın bunun böyle ara sıra sinirlendiğine, bir şeylere kızıp söylendi- ğine, sabun köpüğünden daha hızlı söner ve kimseye kin tutamaz, kimseye de küse- mez, acayip duygusaldır. Onu çözdüğün zaman zaten işin kolaydır. Yalandan yere bir şeye kızar, yaşlanınca daha da artmaya başladı bu durum. Ama bilin ki içinde o gençlik resmindeki yürek hala duruyor. O yürekte de inanılmaz bir duygu var, bebek duygusallığı var içinde. Hiç kötülük yok birisiyle ilgili, hiç kötü düşünemez yapamaz, o bebek gibi kalbi temizliği nedeniyle de çok iyidir. Çetin dosttur, arkadaştır, yoldaştır, sırdaş- tır, güvenip sırtını da yaslarsın, çünkü gü- venilir ve tertemiz bir yüreğe sahiptir. Çetin yoğun Atatürkçü’dür. Atatürkçülük- le ilgili bir şeyler yapmayı arzu eder, arzu etmekle kalmaz yapar. Atatürk sevgisini ve bu sevgiyle ilgili yaptıklarını çok bilen birisiyim. Ne yaptıklarını anlatırsam kızar, onun için anlatmıyorum. İyi bir Atatürk- çüdür ve Atatürk sevgisinin her nesilde devam etmesi için herşeyini verebilecek, kadar da Atatürkçüdür, bu konuda tanıdı-