Çetin

26 ÇETİN bağları vardı. Kızakla kayardık, oynardık. Arada bir vali beyin evinde elektrik arızası olurdu. Onları babam tamir ederdi. Beni de oraya götürürdü. Uludağ Kirazlıyayla Sanatoryumu Uludağ Kirazlıyayla’daki sanatoryumda ilk açık kalp ameliyatını ülkemizde yapan Prof. Dr. Siyami Ersek Başhekimdi. - (Yazarın notu) Önce bir otel olarak yapımı başlayan daha sonra bir bankaya geçen Uludağ’daki Kirazlıyayla Sanatoryu- mu, Anıtkabir’in mimarı Ordinaryüs Prof. Dr. Onat ile ilk kadın mimarlardan Prof. Dr. Tomsu’nun eseridir. Uludağ’ın Kirazlıyayla bölgesinde, özellikle veremli hastaların iyi- leştirilmesi için 1949’da hizmete açıldı. Bu bina sonradan Bursa (Uludağ) Üniversite- si’ne verildi. Bina bir süre Uludağ Üniversi- tesi (UÜ) Tıp Fakültesi tarafından “Göğüs Hastalıkları ve Cildiye Kliniği” olarak kul- lanıldı. 1989’daki tadilattan sonra 2006’ya kadar otel olarak kullanılan yapı, 2008’de tescillenerek, koruma altına alınmasının ardından 2015’te BTSO tarafından farklı bir fonksiyonla hizmet vermesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığından kiralandı. Bur- sa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafın- dan hazırlanan Uludağ Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (UYEM) projesiyle 2019’da kamu hizmetine kazandırıldı.- Yedi yıl sanatoryumun başhekimliğini ül- kemizdeki ilk açık kalp ameliyatını gerçek- leştiren Prof. Dr. Siyami Ersek yapmıştı. Siyami hoca sürekli ameliyatlara girermiş. Babamda elektrikçi olarak ameliyatlarda bulunduğunu söylerdi. - (Yazarın notu) Prof. Dr. Siyami Ersek 1920’de Uşak’ta doğdu. 1951 yılında Hey- beliada Sanatoryumunda genel cerrah ola- rak çalışmaya başladı. 1956 yılında Ulu- dağ Sanatoryumu başhekimliğine getirildi. 1958’de ise Süreyyapaşa Hastanesi’nde ça- lışmaya başladı. 1961 yılına kadar bu üç görevi birlikte yürüttü. Ersek, 1963 yılında ekibi ile birlikte İstanbul Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi’nde Türkiye’deki ilk açık kalp ameliyatını gerçekleştirdi.- Babam geceleri hastalara sinema oynatır- dı. Ben de onun yanında olurdum, babam beni de götürürdü. Gece de eve dönerdik. Gece eve dönerken babamın elinde bir av tüfeği vardı sürekli. Kendini korumak için. Çünkü hastaneyle evin arası 2-3 km. idi. Yol yok, hiç bir şey yok. Orman yolundan eve gelip, giderdi. Babamın neden tüfek taşıdığını bir gece ben de anladım.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=