Çetin
35 ÇETİN ile ortaokula beraber gidiyorduk. Birgün okuldan kaçtık. Babası da o gün tesadüfen okula gelmiş, onu ve beni bulamayınca, ikimizi de bir güzel dövdü. Sonra Ahmet’i okuldan aldı ve bakkalda çalıştırmaya baş- ladı. Hafta sonları veya tatil günleri orada ça- lışırdım. Rahmetli dedeleri Ahmet Amca, bana her akşam, ya 25 kuruş, ya 50 kuruş veya bir çikolata, gofret verirdi. Arkada- şım Ahmet’inde çok güzel bir bisikleti var- dı. Benim oraya işe gitmemin sebeplerin- den birisi de o bisikletti zaten. Çünkü sağa sola bir şey götürürken bisik- letle götürüyordum, bisikletle getiriyor- dum. O bisikleti kullanmak bana büyük bir zevk veriyordu. O vesileyle bisiklete biniyordum. Çünkü param yoktu, alamı- yordum bisiklet. Babamda burada yoktu. Bir gün Ahmet’ten bisikleti istedim. Ahmet bana bisikleti vermedi. Bir tatil günüydü, hatırlamıyorum. Biraz gezmek istedim bi- sikletle. Ahmet bisikleti vermeyince bisik- leti kaçırdım. O beni kovalarken ben arka- ya ona bakarken ağaca vurdum bisikleti. Bisikletin ön tekerleği yamuldu. Ahmet ben anlamam, gidip yaptıracaksın bunu, ben müsaade etmem, dedi. Ney- se orada ufak bir tartışmadan sonra ben bisikletçiye götürdüm. Onlara çalışarak bisikletin tekerlek borcunu o şekilde öde- dim. Orada Ahmet’le çok güzel anlaşırdık. Gü- zel satış yapardık. Peynir tartardık, bakli- yat, ekmek verirdik. Çok güzel çalışıyor- duk. Ahmet uzun süre bu işe devam etti. Köylü Gıda Pazarı’nı açtı. Bakkalın ismi de Köylü Ahmet’ti. Sonra Köylü Gıda Pazarı oldu. Anımsadığım kadarıyla kısa bir süre önce satmış dükkanı.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=