Çetin

39 ÇETİN Dondurma bizim Bursa’da alıştığımız sütsal gibiydi, dışı kahverengi içi beyaz. Açardım avucumu kasadaki bayan ben- den dondurmanın parasını alırdı. Ben eve dönerdim. Yakındı Migros. Elma toplar götürürdüm hanım teyzeye. Bir yaz tati- li boyunca sanırım iki ay kadar kaldık. O süre zarfında ben bahçede ve dışarıda ço- cuklarla oynardım. Enteresan bir anım daha var orada. Bir gün öğlen molasında, oralı çocuklar bisikletle- rini oyuncaklarını yol kenarında bıraktılar. Evlerine gittiler. Kaliteli bir semtti. Ben de bunları bıraktılar herhalde diye Türk kafa- sı bunları topladım eve götürdüm. Babam akşam geldi. Nedir bunlar, dedi? Bunları sokakta buldum getirdim deyince, başımı belaya sokma, çabuk götür bunları aldığın yere, dedi. Götürdüm bıraktım bahçeye. Onlar da fellik fellik arıyorlarmış kim aldı, ne etti diye. İlk legoyu orada gördüm. Zaten İsviçre markası bildiğim kadarıyla. Babam bana bir lego almıştı. Ben hep ev yapardım. Resmi var, o hala durur, ben de saklarım. Legoyla çok güzel böyle tek katlı, bahçe- li ev yapardım. (Ve ben o evin aynısını şu anda 27 yıldır oturduğum evi yaptım.) Hep o evi yapardım. Bozardım ederdim yine o evi yapardım. Babam dermiş başka bir şey yap. Ben hep o evi yaparmışım. Demek ki hayalimdeki evmiş, bahçeli böyle ağaçlar içinde. Ben legolarımı dönüşte Bursa’ya getirdim. Bir de tren almıştı bana babam. Kara tren böyle dönerdi. Elektrikli pille çalışırdı, evde oynardık. Ondan sonra zaman içeri- sinde bozuldu, ya da kayboldu. İsviçre dönüşümüz çok kötüydü. Ben bir türlü Türkiye’ye dönmek istemedim. Dön- meyeceğim, dedim. Hala benim içimde İs- viçre bir ukdedir. Ben her türlü numarayı yapmaya başla- dım. İşte karnım ağrıyor, hastayım gibile- rinden numaralar yaptım ama babam yine Avusturya’ya kadar getirdi bizi ve oradan trene bindirdi. Ben hemen öbür kapıdan indim. Neyse sonra tekrar beni bindirdiler. Ama baya- ğı patırtı koparmıştım. Dönmek istemi- yordum, oradan. Ondan sonra Türkiye’ye döndük geldik. Babam orada kaldı. Yedi sene babasız yaşadım. İsviçre Zürih’te Jale, Çetin, Suzan, Şermin Öztunalı