Çetin

48 ÇETİN her zaman iyi öğrenmeye bak’ diyordu. İkinci sınıfa Demirtaş Endüstri Meslek Li- sesi’nde başladığımızda ben okula gidip gelme konusunda biraz rahata erdim. İkinci sınıfta anılarımdan bir tanesi de, bi- zim elektrik bölümünde bir öğretmenimizi o zamanın siyasi olaylarından dolayı evi- nin önünde öldürdüler. Allah rahmet eyle- sin Suphi Paslıoğlu’ydu. Suphi Paslıoğlu’nun yeğeni, benim de okulda sınıf arkadaşım olan İbrahim Pas- lıoğlu’ydu. Hem Sifaş’ta zamanında çalış- mıştık, hem de şu anda bizim şirkette lo- jistikte çalışmakta. Beraber çalışmaktayız. Suphi Hoca’nın eşi de bizim tarih öğret- menimizdi. Bahriye Paslıoğlu. Çok sevdi- ğim saydığım insanlardı. Elektroniğe baş- ladığımız zaman ikinci sınıfta, ilk temel ders olarak elektrik dersi görüyorduk. İşte ev tesisatları yapılıyordu. Bizim plançete- lerimiz vardı. O plançetelerin üzerinde, zil tesisatı, aydınlatma tesisatı böyle kabloları içine döşer, tesisat yapardık. Bunları tabii ben çok düzgün ve çok çabuk yapardım. Öğretmenler ilk anda bilmedikleri için babamın elektrikçi olduğunu, şaşırırlardı. Ben kendilerine söylüyordum. Ben bunla- rı çok ufak yaştan beri yapıyorum. Hatta bazen okulda malzeme olmazdı, ben yeni bazı malzemeler getirirdim okula. Onları kullanırdım kendi işimde. Bu şekilde tek- nik eğitim derslerim böyle gidiyordu. Fakat ikinci sınıfta, şu an rahmetli oldu. Serdar diye bir sınıf arkadaşım vardı. Ken- disi teknik öğretmen oldu. Atatürk En- düstri Meslek Lisesi’nde öğretmenlik yapı- yordu, bir trafik kazasında kaybettik onu. O benim üç sene boyunca sıra arkadaşım- dı. Çok sigara içerdi. Ben hayatımda hiç sigara içmedim. Ha- lada içmiyorum. Benim sigara içmeme- min en büyük sebeplerinden biri babamın korkusundan büyük bir ihtimalle. Babam içmiyordu. İçersen yada kokusunu duyar- sam senin canına okurum, derdi bana. Herhalde o korkunun vermiş olduğu bir şeyden babamdan kalan en büyük miras- lardan biridir bu. Çok mutluyum içmediğim ve alışmadığım Celalettin Erdönmez, Çetin Öztunalı Uludağ’da

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=