Çetin
54 ÇETİN Şimdi çocuğuma kızıyorum ama biz de yaptık onları. Bir şey diyemiyorum kendi- sine. Bir gün arabayla giderken, el frenini çekip ters çeviriyorduk arabayı. Tabii arabayı ben alıyordum yolda. Ama ehliyetim yok- tu. Vites kolu elimde kaldı. Arabayı sakin bir şekilde durdurduk. Meğerse o arabalarda böyle bir hata var- mış, devamlı çıkarmış vites kolu. Arabayı kiraladığımız abiden öğrendik. Haber mi verdik, götürdük mü nasıl oldu? Hatırla- mıyorum. O zaman iyi bir ders oldu bize. Fazla sürat yapmamaya başladık. Arabayı daha dikkatli kullanmaya başladık. Ben çok korkmuştum çünkü. Araba kiralalıktı. Akşamları bir yerde yemek yerdik. Hafif- ten kafayı çekerdik. Babama söylemez- dim. O da pek sesini çıkarmazdı. Babam da beni bir sene işe götürmediği için de çok rahattım. Daha rahat geziyordum. Param da oluyordu. Arkadaşlarımla da dolaşıyordum. Altımızda da BMW vardı. Burgaz’da, Burgaz caddesi o zaman deniz kenarında araba girişi serbestti. O arabay- la girdiğimiz zaman herkes bize bakardı. Bazıları gıcık olurdu herhalde. Bazıları da özenerek bakardı. Biz de hava atardık böyle. Gider gelirdik caddede. Burgaz cad- desinde böyle gezerdik. Bazen İstanbul’a kaçardık. Bazen Bursa’da gezerdik. Böyle güzel bir sene geçti. Sonra ben tekrar ikinci sınıfa başladım okulda. Fakat bizim meslek hocası değiş- mişti o zaman. Üçüncü sınıflara gitmişti. Bu sene (2018) kaybettiğimiz elektronik hocamız, Dursun Büyükşahin. Allah rah- met eylesin. Çok oturaklı, çok düzgün, çok kaliteli bir öğretmendi. Onunla başladık derslerimize. Ben mesleğime ve derslerime karşı çok meraklıydım. Çok başarılı geçti. Öğret- menle de vefat edene kadar ilişkilerimiz kesilmedi. Hep görüşürdük. Bazen ben ziyaret ederdim, bazen o gelirdi. Bu şekil- de ilişkilerimiz gitti. Okul sonuna kadarda böyle gitti. Ben o sene sınıfı geçtim. Ama benim bir sıkıntım vardı, hala var. Yabancı dile karşı ciddi bir zaafım vardı. Yabancı dil öğrenemiyordum. Fransızca okuyordum. Bunu bir etkeni kendime göre ortaokuldayken bizim Fransızca öğretme- nimiz, bizi yumrukla döverdi. Ve ortaokuldayken çoğu arkadaşım onun yüzünden okulu bırakmıştı. İsmini burada vermek istemiyorum. Daha sonra bir okul- da müdürlük yaptı. Ben ona bağlıyorum bu yabancı dili öğrenememeyi. Korkardık, çok korkardık ondan. Bilmediğin zaman yumrukla vururdu. Çok kişinin de dişini döktüğünü hatırlıyorum böyle. Hatta bir deprem olmuştu. Osmangazi’de şimdiki Altıparmak’taki binadaydık. Hiç kimseyi dışarı çıkartmamıştı ders anında. Bir iki arkadaşım altına kaçırmıştı, korku- dan. Depremde çıkmayın demişti ama bel- ki bilinçli yapmıştı. Binanın sağlamlığına güvendi zannedersem. Şimdi bir anı geldi aklıma.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=