Çetin
64 ÇETİN Teknik resmi iyi olanlara askerde desina- tör, diyorlarmış. Ben desinatörüm, dedim. Peki iyi biliyor musun, dedi. Biliyorum ko- mutanım yaparım, dedim. Tamam, dedi. Herkes mesleğini söylüyor. Kimi garson, kimi aşçı. Herkesi böyle ayırıyorlar. Beni Karargah Destek Bölüğü’ne ayırmışlar. Allah rahmet eylesin. Okan Binbaşım, -Bana takdir belgesini veren komutanım- o güne kadar tanımıyorum kendisini. Ta- bur komutanımız. Ben tabura gittim. Dak- tilo bildiğimi söylemiştim. Teknik resim ve desinatörlüğümün iyi olduğunu söyledim. Beni odasına aldılar. Ben karşısında ayak- ta duruyorum. Bana bir şeyler soruyor. Bunu yapar mısın yaparım. Bunu biliyor musun, biliyorum. Yanında da Cemil İpek başçavuşum var. Cemil galiba biz aradığı- mız adamı bulduk, dedi. Hiç unutmuyo- rum. Aynen böyle, dedi. Yan odaya geçtik. Yan odada bir tane büyük masa var. Masa- nın üzerinde büyük bir aydınger -o zaman resimler aydıngerin üzerine çizilirdi- üze- rinde yıllık eğitim planı var, yarım kalmış bitmemiş. Bunu yapabilir misin, dedi. Bir baktım tam benlik bir iş. Yaparım komu- tanım, dedim. Tamam dedi, eline bir silgi aldı. Önüme attı bak şurada bir hata var onu sil bakayım, dedi. Komutanım silgiyle silinmez o dedim, ji- letle kazınır. İşte Cemil aradığımız adamı bulduk, dedi. Millet bilmiyor tabii silgiyle silmeye kal- kıyor, adama sopayı atıp yolluyorlarmış. Sen bunu kaç günde bitirirsin, diye sordu. Ben komutanım bunu bir ayda bitiririm, dedim. Sen bunu bir ayda bitir, ben seni bir hafta memleketine izne yollayacağım, Çetin Öztunalı, Ersin Altıparmak
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=