Çetin

71 ÇETİN sermayesi olarak bir şey bırakmamıştım. Bu işime çok ciddi katkı getirdi. Ben bu arabanın üstüne bagaj boydum. Arkasına bir çekici koydum. Birde römork aldım. Römorku arkaya takıyordum, çimentoyu malzemeyi oraya koyuyordum. Üstüne de merdivenleri koyuyordum işe gidiyordum. İşler büyümeye başladı. Bu arada o sıralar fiberglastan yapılan bir Anadol alıp, arka- sını kamyonete çevirdim. Daha sonra ilk arabamı satıp, Renault steyşın almak is- tiyordum. İş hayatında Renault daha sağ- lamdı. Arka koltuklar yatıyordu. Sıfır bir Renault steyşın aldım. 16 BH 770 plakası da. Sıfır 2500 liraya mı ne almıştım ara- bayı. Murat 124’ü de Antalya’ya 750 lira- ya satmıştım. 350 liraya aldım kullandım, 750 liraya sattım. Türkiye’de o zaman öy- leydi araba karlı bir yatırımdı. Alıyordun satarken de para kazanıyordun. Enflas- yondan dolayı. 2500 liraya Renault’u aldım. Dükkanın önüne çektim, yanımda da lastik tamirci- si rahmetli Hüseyin abi vardı. Araba tra- fiği yoğundu o zamanlar kamyonlar var- dı. O zamanlar Sinta’nın bile kamyonları oraya getirip lastiklerini orada yaptırırdı. Dükkanda otururken gümmm diye bir ses geldi. Traktörün biri sıfır arabanın ön tara- fından girip arkasından çıktı. Daha plakası bile yok. Ben nasıl oldum biliyor musunuz, ben dışarı fırlayıp bir gördüm arabayı, ara- banın sol tarafı komple yamulmuş gitmiş. Adamda kaçtı. Koşarak gittim yakaladım adamı. Gençliğin vermiş olduğu heyecan- la yapılması gerekeni yaptım. Sonra kara- kolluk olduk. Onlar kalabalık bir aileymiş, geldiler karakolu bastılar, dükkanı bastılar. Beni öldüreceklermiş. Ben gece karakolda kaldım. Sonra uzlaştık. Tabii sigorta yok, bir şey yok. Arabanın hasarına onlar bir şey vermediler. Olan bana oldu. Arabanın üzerine yine bagaj, arkasına çekici aldım. Biz artık başladık büyük işler yapmaya. Şu an halen yanımda olan ve o günden beri, çocukluğundan beri yanımda ça- lışan Hasan Ulu’yla beraber çalışmaya başladım. Hasan o zaman 10-12 yaşla- rındaydı. Babası erken ölmüş, Trabzonlu Hürriyet’ten bulduğum bir kardeşim, ar- kadaşımdı. Bende bisiklet sevdası olduğu için, ona bir bisiklet almıştım. Onun evi Adalet’teydi. Bisikletle gidip geliyordu. O zamanlar ismi fedakardı. O lafı dediğim zaman kızar bana hala. Abi söyleme, der- di. Şimdi 50 yaşlarında falan oldu. Evlendi çoluk-çocuk sahibi oldu. Dükkanı var. Ben ona devamlı iş veriyorum. O da sağolsun beni hiç mahcup etmedi. Sen benim ba- bamsın, bana mesleği ve iş ahlakını öğre- ten sensin, der. Hasan’la beraber başladık. Sonra bir-iki ustamız daha oldu. Bunlarla beraber böyle devam etti iş hayatımız.” EVLİLİĞİNİN ÖYKÜSÜ İşler büyümeye başlar. Çetin, gece-gündüz çalışır. Annesi bir gün karşısına dikilir ve artık evlenme zamanının geldiğini, bir kız bulduğunu söyler. Çetin buna karşı çıkar. O dönemler bir hanım arkadaşı vardır ve onunla evlenmeyi düşünmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=