

116
▶
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Demirtaş’ın sanayi bölgesine dönüştüğü süreç öncesi ilk kurulduğu dönemlerde, çok sı-
kıntılı günler yaşadık. Sadece biz değil herkes için sıkıntılı günlerdi. En basitinden telefonumuz
yoktu. Direk telefon olmadığı için manyetolu telefonlarla Bursa’daki ofislerimize bağlanıyorduk.
PTT aracılığıyla İstanbul ve Ankara’yla görüşmek için bir gün bekliyorduk. Elektrik büyük sıkın-
tıydı. Fuel-oil bulunmaz, zaten doğalgaz, kömür yok. Fuel-oil’de 1980’lerin ortalarında, rahmetli
Özal ile bir rahatlık dönemi başladı. Bu arada yolların durumunu, yağmurlarda su baskınlarını
anlatmama gerek yok. Yokluk ve sıkıntılı günlerdi.
Rafet Kahraman
Biz buradaki ilk dönemde haşıl dediğimiz, ipliği ilaçlamakla başladık. Seri çözgüyle başla-
dık. İlk kurulduğumuzda 50 kişi ile çalışıyorduk. Bugün 800 insanla çalışıyoruz. Oğullarım da,
çocuklarım da bu işi yapıyor. Onlar da tekstilde dördüncü kuşağı temsil ediyorlar. Bugün Sun-
teks Grubu olarak tekstil sektöründe istikrarlı bir şekilde büyüyoruz. Dokuma, iplik bobin boya-
ma, tekstil boya terbiye, emprime ve baskı alanında; hizmet ve kalite ilkesiyle sürekli teknolojiye
yatırım yaparak gelişimi sürdürüyor. Tekstilde bugünün gözdesi haline gelen dijital baskıya da
ilk olarak 2003 yılında yatırım yapan öncü firmalardan birisi konumundayız. Enerji alanında
yatırım ve projelerimiz var.
DOSAB’a gelince. Bugün DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı olarak, ilk önce bölgemizin
kurulmasında en başından bugüne kadar hizmet eden tüm büyüklerime ve arkadaşlarıma çok
teşekkür ederek başlamak istiyorum. Gerçekten müthiş mücadeleler oldu, inanılmaz emekler
sarf edildi. Kuruluş zamanlarında ben de zaman zaman Ankara gezilerine, Bursa’daki çeşitli
bürokratlarla olan görüşmelere katıldım. O dönemlerde kendimizi anlatacak merci bulmakta
zorlanıyorduk. Çünkü, ‘Sen kimsin?’ diyorlardı. Sen daha sanayi bölgesi olamamışsın, Organize
Sanayi Bölgesi olamamışsın. Adresin yok, fabrikalar mevkii deniliyor. Net olarak söylüyorum, ne