

54
Anadolu’da sanayi ve iş dünyasının örgütlenme sürecindeki ilk model
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği
Burada Erol Türkün’ün listesi “
Erol Türkün, V. Celal Beysel, Erdoğan Bilenser, Ali Kemal Efe, Şenol Şankaya, Ergun Ete,
Murat Burçoğlu, Kemal Gürsel, Atilla Parlamış, Hasan Aslanoba, Eser Ceyhan, Ali İhsan Yeşilova, Erhan Keleşoğlu
(1996), İlkay İntaş (1997)”
isimlerinden ve Orhan Yıldırımçakar’ın listesi de
“Orhan Yıldırımçakar, Coşkun İrfan, Nuri
Tike, Zeki Zorlu, Sinan Baykal, Işık Uğurtuğ, Rüştü Dilmen, Tuğrul Karasarlıoğlu, Adnan Şentürk, Memiş Yılmam,
Yılmaz Gözne, Cengiz Fidanlar, Nurullah Altınsoy”
isimlerinden oluşur. Orhan Yıldırımçakar o seçim dönemini ve sonra-
sını şöyle özetliyor:
“Rahmetli Doğan Ersöz’ün vefatıyla başkanlık dönemi otomatikman bittikten sonra devrenin tamamlanmasına kadar İsmail
Hakkı Sezgin Bey başkan oldu. Fakat normal seçim devresi geldiği zaman tekrar aday oldu İsmail Hakkı Bey. Onun karşısında
da işte bizde aday olduk. Arkadaşlarla konuştuktan sonra çalışmalar başladı. Seçim devresiyle ilgili olarak çalışmalar yaptık. Bu
arada bizim rahmetli Şükrü Şankaya’nın başkan olmasında ben çok ısrar ettim. Yani birkaç kere görüşmeler yaptık konuştuk, o
çünkü danışma kurulumuzda da görevliydi, başkanıydı. Fakat Şükrü Beyi bir türlü razı edemedik ve onla da konuştuktan sonra
“Yani böyle bir şey de bizde aday olursak ne dersiniz?”
dedik çok normal karşıladı. Olumlu görüş bildirdi. Ve ondan sonra da
çalışmalara başladık.
Erol Türkün ve Orhan Yıldırımçakar.
Böyle bir grup olarak çalışmaya başladığımızda, epey bir ziyaretler yaptık. Efendim televizyon programları bile yaptık. Gazete ve
radyolar çok önemliydi. Sayın Bilenser... Bilenser yanımızda değildi ama o zaman gene onun radyosundan, Radyoaktif’ten istifa-
de ettik, konuştuk. Fakat işin öyle bir rengi geldi ki. Vitrinde hep İsmail Hakkı Bey iken sonra birden bire değişti ve Erol Türkün Bey
devreye girdi. Bizimo devrelerimizde, sanayii büyüdüğü, gerçek imalat sanayinin devamlı büyüdüğü ve itibarlı olduğu devrelerdi.
O dönem firma olarak da bir tarafta
Sönmez Grubu,
bir tarafta
Çağlar Grubu,
bir tarafta
Zorlu Grubu,
bir tarafta
Bisaş
yani
biz. O sıralar büyüyoruz; devamlı yatırım yapıyoruz.
BUSİAD’da böyle bir denge yoktu, o zamana kadar. Ama şimdi İsmail Hakkı Sezgin Bey’den sonraki durumda bizim bu aday
olmamız, Zorlu Grubu ile birlikte BİSAŞ’ın çıkması meselesinde, Çağlar Grubu ve Sönmez Grubu ve onun dışındaki sanayiciler
galiba bir vaziyet alma ihtiyacı duydular. Halbuki
esas rekabet Sönmez Grubu ile Çağlar Grubu arasındaydı.