

56
Anadolu’da sanayi ve iş dünyasının örgütlenme sürecindeki ilk model
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği
Bu dönem BUSİAD tarihi açısından bir kırılma noktası olarak da algılanabilinir. Burada BUSİAD içinde ağırlıklı olarak daha
önceki dönemlerde yönetim kurulunda yer alan bir grup, kendi aralarında toplanmaya başlarlar. 1996 yılındaki bu başlan-
gıç beraberinde
BEST Grubu
adını verdiğimiz grubun doğmasına neden olur. Bu grup içinde
“Zeki Zorlu, Coşkun İrfan,
Nuri Tike, Işık Uğurtuğ, Tuğrul Karasarlıoğlu, Sinan Baykal, Nurullah Altınsoy, Ertuğrul Kaplan, Mustafa Taşdelen,
İlker Oral, Prof.Dr.Ali Ceylan, Prof.Dr.İlker Parasız, Dr.Mevci Ergün, Tahsin Ardıç”
gibi isimler bulunmaktadır. BEST adı
BUSİAD Eski Sanayiciler Topluluğu veya ingilizce ‘En İyi’ anlamını gelen kelimesinden gelmektedir. Bu grup o tarihten itiba-
ren her ay bir üyesinin evsahipliğinde toplanmaktadır. Grubun liderliğini Zeki Zorlu yapmaktadır. Grubun toplantılarında
güncel ekonomik konular masaya yatırılmaktadır.
Evet, bu seçimden
Erol Türkün
galip çıkar. BUSİAD’da başkanlık yaptığı dönemi kısaca şöyle özetlemekte:
“Bizim aday olduğumuz dönem, sıkıntılı bir dönemdi. Aynen
tek partili dönemden, çok partili döneme geçiş gibi bir süreçti.
BUSİAD’da kuruluşundan itibaren ilk defa bir ikinci liste oluşmuştu. BUSİAD bu geçişi de kendine yakışır bir biçimde atlatmalıydı.
İki ayrı taraf yarışmasına rağmen, taraflar BUSİAD’a yakışır bir biçimde centilmence yarıştı. Sonuçta bir taraf BUSİAD’a hizmet
etmek için kazanacaktı, kazanan taraf biz olduk. Böylece ortaya çıkan durum saygın bir biçimde sonlanmış oldu. Kişileri seçimle
ayrıştırmamak gerektiğini düşündük. Amacımız hep birlikte yaratılan sinerji ile daha iyi bir BUSİAD yaratmaktı. Seçim bitmişti
ve seçim sürecinde yaşananlar da sona ermişti. Yeni bir sayfa açmıştık. Özünde bizim yönetime geliş dönemimiz, TUSİAD’da da
bizim kuşağın yönetime gelişi ile örtüşüyor. Yani kurucu büyüklerin yerine, iki dernekte de bir sonraki kuşak yönetime geliyordu.
TUSİAD’ın başına Cem Boyner ile birlikte yeni kadro gelmişti. Bunun nasıl karşılanacağı merak konusuydu. Özellikle TÜSİAD’ı ku-
ran kuşağın, yeni yönetime gelen gençlere nasıl bakacağı ve davranacağı soru işaretiydi. Ama gördük ki, o zaman genç yönetimi
izleyen büyüklerimiz TUSİAD toplantılarını aksatmadan takip ediyor, gençlerin arkalarında oturup, yeni yönetimi sahiplendikle-
rini adeta gözlerinden okuyorduk. Bizlerde büyüklerimizin yerine yönetime geldiğimizde, büyüklerimize bir şey öğretmek, onları
yönlendirmek gibi bir niyetimiz yoktu. Farklı bir bakış açısı ile geleceğe yön verecek arkadaşları da aramıza katarak, daha aktif bir
yönetim anlayışı belirlemiştik. BUSİAD’ı kuran büyüklerimizde, aynen TÜSİAD’ı kuran büyükler gibi bizlere destek oldular. Bu des-
tek bizlere güven verdi, özgüvenimize katma değer sağladı. Böylece güzel bir geçiş yaşanmış oldu. Yönetime geldikten sonra ilk iş
olarak
‘ne yapabilirizi’
değerlendirdik. Biz yönetime geldiğimizde öncelikle tüzük konusuna ağırlık verdik. TUSİAD’ın tüzüğünü
de göz önüne alarak yeni bir tüzük çalışması yaptık. Bu tüzük çalışması içinde başkanlık dönemini iki dönem ile sınırladık. Ve
diğer tüzük değişikliklerini bunun içine kattık. Bu arada BUSİAD’ın yurtdışına açılmasına öncülük yaptık. O dönemler, otomotiv
ihracatı yoğunlaşmaya başlamıştı. Torino’ya gittik. Oradaki işadamları ile görüşmeler yaptık. Kültürel etkinliklere de önem ver-
dik.
Bursa Büyükşehir Belediyesi ile “Uluslararası Lale Festivali” düzenledik. Desen Yarışması’nı başlattık. Tekstil kenti
Bursa’da bu konuya gönül vermiş insanları sanayi ve ticaret ile tanıştırdık.
Yöneticilerimizi Bursa’ya çektik. İşadamlarımızı
ödüllendirmek için devlet protokolümüz ödül törenlerimize katıldılar. Seçildiğimiz genel kurulda, şu anda bulunan konferans
salonumuz bitmemişti. Onu BUSİAD yönetimi olarak kendi olanaklarımızla, BUSİAD kaynakları kullanılmadan tamamlamayı
genel kurulda taahhüt etmiştik. Seçildikten sonra bu taahhüdümüzü yerine getirdik.
Görkemli törenlere imza attık. Yaz başlarında eşlerimizle birlikte olalım diye, Yaza Merhaba partilerini başlattık.
Yılın İşadamı seçiminde ilk dönemimizde
Sakıp Sabancı
’yı seçtik. O’nu Bursa’da görmek, onu dinlemek, deneyimlerinden ya-
rarlanmak ayrı bir keyifti. Bunun dışında İstanbul basınında da BUSİAD yer almış oluyordu. Ama bir süre sonra Bursa’da
“Yılın
İşadamı”
seçiminde, seçimin Bursalı işadamları arasında yapılması söylemleri üyelerimiz arasından ağırlık kazanınca, daha
sonraki dönemde yönetmeliğimizde bir iyileştirme yaparak, üyelerimizin bu talebini değerlendirdik.
Ogünden sonra BUSİAD’ın