Previous Page  8 / 152 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 8 / 152 Next Page
Page Background

7

Anadolu’da sanayi ve iş dünyasının örgütlenme sürecindeki ilk model

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği

GİRİŞ

Yaşam büyük bir hızla akıp, gidiyor. Bu hızlı koşuşturma içinde dünya büyük bir değişimi yaşıyor. Adeta birçok alanda ez-

berler bozuluyor. Böyle bir ortamda ülkemiz genç nüfusu ile tek şansı olan üretim alanında küresel pazarda yer bulmaya,

pozisyon almaya çalışıyor.

Bu akış içinde Türk sanayicisi, zaman zaman yaşadığı ekonomik ve sosyal krizlerle mücadele ederken, son elli yıl içinde ya-

vaş yavaş özel sektör genel ekonomi içindeki ağırlığını artırmaya çalışıyor.

Cumhuriyetin kuruluşu ile başlayan sanayi hareketleri yıllar boyunca devlet eliyle hayata geçti. Çok partili demokrasiye

geçiş süreci ile birlikte ekonomimiz içinde özel sektör yerini almaya başladı. Özellikle, 1960’lı yılların ikinci yarısından sonra,

özel sektör ağırlığı her geçen gün artmaya başladı. Her ne kadar özel sektör yavaş yavaş gelişmeye başladıysa da uygulanan

kapalı ekonomik model, özel sektörün elini kolunu bağlıyordu. Böyle bir ortamda iş dünyasında kapalı ekonomiye karşı bir

duruş oluşmaya başladı. Çeşitli faktörlerin katalize ettiği bu sürecin içinde 50’li yıllar ile birlikte sanayi ve iş dünyasında da

bir örgütlenme süreci başladı.

Öncelikle işçilerin örgütlenme sürecine tanık olduk. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, kısaca Türk-İş, 1952 yılında ku-

rulan Türkiye’nin ilk büyük işçi konfederasyonu oldu. TÜRK-İŞ’in 1. Genel Kurulu, kuruluşundan kısa bir süre sonra, 6-7 Eylül

1952 günleri İzmir’de toplandı. Genel Kurul’da yapılan seçimlerde, Genel Başkanlığa İsmail İnan seçildi.

İşçilerin ardından işverenler bir örgütlenme süreci yaşadı. Burada Türkiye’nin ilk işveren sendikası olan MESS, 14 Ekim 1959

yılında sanayileşmeye gönül vermiş 11 girişimci tarafından kuruldu. O gün 11 üyeden oluşan Türkiye Metal Sanayicileri Sen-

dikası (MESS), bugün ülkemizin en önde gelen sanayi kuruluşlarını bünyesinde bulunduran saygın bir sivil toplum kuruluşu

olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Ülkemizde Türkiye’de gerçek anlamda sendikalar haklar ancak 1961 Anayasasının

çıkarılmasından sonra elde edildi. MESS’den sonra beş işveren sendikası daha oluş-

turuldu. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun doğuşu bu altı işveren

sendikasının 15 Ekim 1961 tarihinde “İstanbul İşveren Sendikaları Birliği” adı altında

toplanmalarıyla başladı. Ülke çapında bir örgütlenmeye gidilmesiyle Birliğin adı 20

Aralık 1962 tarihinde toplanan II. Olağan Genel Kurul’da “Türkiye İşveren Sendikaları

Konfederasyonu” olarak değiştirildi. Bu konfederasyonun ilk başkanlığını Dr.Şahap

Kocatopçu yaptı.

Süreç böyle devam ederken, arka planda 1950-1970 yıllarındaki kapalı ekonominin

getirdiği sancılar ile birlikte sonrasında da 1973 ile 1980 yıllarındaki petrol krizleri-

nin etkisi iş dünyasında yeni arayışları da beraberinde getirmeye başladı. Böyle bir

ortamda ülkemizde kurulan ilk sanayici ve işadamları derneği olan TÜSİAD doğdu.

Değişik bir bakış açısı ile , bir bağlamda TÜSİAD’ın 1971 yılında kuruluşu, işlemeyen

ve kriz üreten kapalı ekonomik sisteme iş dünyasının bir tepkisi olarak da değerlen-

dirilebilinir.

Dr. Şahap Kocatopçu.