Previous Page  48 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 48 / 162 Next Page
Page Background

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı

47

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı

Biz foseptik çukurları yaparak problemimizi çözdük. Ondan sonra, Simgemat’a gittik, Ne-

zir Ağabey’e. Sağ olsun bize bir yol yap dedik, şuradaki yolu kendimiz yaptık. O dönemde arka-

daşlar çoğalınca işte, Erol’lar, Celal’ler gelince artık dedik ki, kendimiz bir yapılanma yapalım.

Çünkü DOSAB bizi kabul etmiyor, niye kabul etmiyor bizi DOSAB? Kendilerine göre haklılar,

ama bize göre haksız bir durum. Herkes o yoldan geçiyor.

Siz gittiniz oradan tarla aldınız. Bu yerin metrekaresi budur. Gidin kendi başınızın çaresine

bakın diye söylenmeye başladılar. Biz kendi başımıza yol yaptık. Biz, kendi başımıza elektrik

bağlantılarını gittik, TEDAŞ’tan gerçekleştirdik. Sonra direkleri TEDAŞ’a devrettik. Bütün fo-

septik çukurlarını yaptık. Herkes gitti kendi fabrikasına fosseptik çukuru yaptı. Yani çok büyük

mücadeleler vererek, bir yandan da belediye ile uğraşıyoruz, artık bitsin şuyulandırma, bir yan-

dan ‘ne yapabiliriz?’ diye kendi içimizde sürekli tartışmalar. Bu arada 6 Ekim 1997’de bu böl-

gedeki sanayiciler bir araya gelerek Demirtaş Müteşebbis Sanayiciler Derneği’ni kurduk. Temel

amacımız üçüncü bölge adıyla anılan yerde bir sanayi bölgesi kurmak veya DOSAB dahil olmak.

Kardeşim kurucularından oldu.

Ama işi ben takip ediyorum. Ama DOSAB’la görüşmelerimiz de sürüyor. Sağ olsun Adil

Gökçadır vardı. Adil’le çok mesai harcayarak, Karaer’i ve Ankara’yı ikna ettik ve DOSAB’la bir-

leştik. 30 Kasım 1998’de de dernek valilikçe feshedildi. Biz amacımıza ulaşmıştık. Kısaca DEM-

SAD’ın öyküsü bu.”

DOSAB VE BOYKOOP

Halil Güleç

1999 yılında DOSAB yönetimi kanalizasyon, pis

ve temiz su hatları, ana kollektörler ve kollektörle-

rin İstanbul yolunu geçerek Nilüfer’in koluna

bağlanması proje çalışmalarının ardından konu-

nun hayata geçirilmesine gelindi.

Bu hat şu anda DOSAB Arıtma Tesisi’nin olduğu

bölgeden geçecekti. Bu bağlantıda ancak Boyko-

op’un arazisinin içinden geçirilerek yapılabilmek-

tedir. İşe başlanır, dozerler gelip kanal açmaya

başladı. Ama çalışılan arazinin o bölümü Boy-

koop’undu. Dönemin Boykoop danışmanı Lüt-

fü Kırayoğlu, konuyu hemen dönemin Boykoop

Yönetim Kurulu Başkanı Halil Güleç’e götürdü.

Halil Güleç, “Çıkartın onları bizim arazimizden”

dedi. Çünkü, o bölgenin Boykoop arazisi olduğu

bilinmediği için Boykoop’tan izin de alınmamıştı. Sonra bu konu basına yansıdı.

Aradan yaklaşık bir hafta geçti. Mustafa Karaer, Halil Güleç’i ziyaret etti. Konunun ne ol-

duğunu sordu. Güleç, arazinin Boykoop’un tapulu arazisi olduğunu söyleyince, Karaer şaşırdı.

O günleri dönemin Boykoop Yönetim Kurulu Başkanı Halil Güleç şöyle anlattı:

“Bizden izin alınmadan arazimize girilip, hafriyata başlandı. O bölgelerde yüksek gerilim