

17
Anadolu’da sanayi ve iş dünyasının örgütlenme sürecindeki ilk model
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği
BUSİAD Kurucu Üyesi olan
Hüsamettin Örüç
XVIII. ve XIX. Dönem Bursa Milletvekilliği ile Devlet ve Bayındırlık ve İskân
Bakanlıkları yaptı. Kendisi ile BUSİAD’ın kuruluş yıllarını konuştuğumuzda şu notları aktarıyor:
“1960 sonrası Bursa siyasi, sosyal ve ekonomik hayatında önemli değişiklikler oldu. Bursa ekonomisi tekstil ve ziraat üzerine kuru-
luydu. Bursa ovası bomboştu. Bu ağırlık TOFAŞ kurulana kadar devam etti. TOFAŞ’ın kuruluşunun ardından otomotiv yan sanayi
de gelişmeye başladı. Bu arada ovada da değişiklikler başladı. Süreçteki değişimler çeşitli ihtiyaçları da beraberinde getirdi. O
hızlı sanayileşme sürecinde doğan ihtiyaçlardan TUSİAD benzeri bir yapı oluşturulma fikri doğdu. O dönemler Bursa’ya SİFAŞ’ın
başına Nezih Tunçsiper gelmişti. O aynı zamanda TUSİAD üyesiydi. Çeşitli toplantılar yapılıyordu. Bu toplantıların bazıları Ne-
zih Beyin ev sahipliğinde SİFAŞ’ta oluyordu. O süreçte Nezih Bey, TUSİAD’ın tüzüğünü getirtti. Bir süre sonra benzer bir tüzük
oluşturuldu. 18 kişilik bir kurucular kurulu ile BUSİAD doğmuş oldu. Ben başlangıçta 2 yıl kadar yönetimde görev aldım. Sonra
BUSİAD’ın kurucu başkanı Doğan Ersöz Beyle bazı konularda ters düştük. Ben de ondan sonra yönetimden ayrıldım. Doğan Bey
aramızdan ayrılana kadar başarı ile BUSİAD’ı yönetti. Bu gelişmeleri dışarıdan izledim. Şu anda BUSİAD kentimizde sanayi ve iş
dünyasını kucaklayan bir dernek hüviyetindedir. Hem sanayicilere çeşitli konularda destek olmakta, hem de yeni fikirler ortaya
atmaktadır.”
Yine BUSİAD’ın kurucularından olan XVII. ve XVIII. dönem Bursa Milletvekili, Devlet, Maliye ve Gümrük Bakanı ve 12 Ekim
1990 – 23 Haziran 1991 tarihleri arasında Dışişleri Bakanı olarak görev yapan, sanayici
Kurtcebe Alptemoçin
BUSİAD’ın
kuruluşu ile ilgili olarak EKOMETRE’nin hazırladığı BUSİAD’ın Gümüş Yılı ekinde şu satırları kaleme almıştı:
Kurtcebe Alptemoçin, Doğan Ersöz ile birlikte.
“1970’li yıllarda Türkiye büyük ideolojik çatışmaların yaşandığı, sosyal barışın yok edilmeye çalışıldığı toplumun kamplara bölü-
nüp birbirine düşürüldüğü, işçinin işverene düşman edildiği, ekonominin hızla çöktüğü bir ülke haline getirilmişti. Bu toz duman