Previous Page  28 / 152 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28 / 152 Next Page
Page Background

27

Anadolu’da sanayi ve iş dünyasının örgütlenme sürecindeki ilk model

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği

BUSİAD nasıl ki diğer SİAD’lar için okul olduysa, benim için de bir okul oldu. Hemen hemen bütün BUSİAD Yönetim Kurul’larına

katıldım. Basın Danışmanları, Aykan Uzoğuz, Tahsin Ardıç, Dr.Murat Kuter ile birlikte çalıştım. BUSİAD sayesinde, Bursa ekonomi-

sini, Bursalı işadamlarını tanıdım, onlardan çok şey öğrendim. Dostlarım, arkadaşlarım oldu. Kısaca, Doğan Bey ve BUSİAD, beni

Bursa iş dünyasına tanıttı. Yolumu çizdi, yol gösterdi.

Son üç dönemdir BUSİAD’ın Yönetim Kurulu üyesi olarak, Bursalı girişimcilere yarattıkları esere sahip çıkmalarını öneriyorum.

Bugün BUSİAD, iş dünyasında, Anadolu’da doğan, yol gösterici bir çoban yıldızıdır. İnanıyorum ki; BUSİAD, var olmasını bilen

üyelerin yetişmesine yardımcı olan bir okul olarak yaşamını sürdürecek ve Türk ekonomisine katkı sağlamaya devam edecektir.”

Doğan Ersöz ile birlikte ve sonrasında uzun yıllar BUSİAD yönetiminde görev alan

Erdoğan Bilenser,

Doğan Ersöz’ü şöyle

anlatıyor:

“Doğan Ersöz’le her zaman yaptığımız felsefi ağırlıklı söyleşilerde bir gün “

Varlıklı olmak mı, var olmak mı daha önemlidir?”

diye bir konu açmıştı. O belki çok varlıklı olarak ölmedi, fakat var olmayı ölümünden sonra bile başarıyor. Her yıl 19 Aralık günü,

onlarca insanla mezarı başında oluyoruz. O’nun varlığını yaşatıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösteril-

memde, BUSİAD Yönetim Kurulu ve Genel Sektreteri olmamın büyük önemi vardı. Adaylığı öneren İl Başkanı beni BUSİAD’dan

tanıyordu. Orada ki çalışmalarımı izlemişti. Belediye Başkanlığını aldığımı görmek en çok iki kişiyi mutlu ederdi. Rahmetli Babam

ve Rahmetli Doğan Ersöz ikisi de göremediler.

Erdoğan Bilenser ve İsmail Hakkı Sezgin, Doğan Ersöz’ü dinlerken.

Doğan Ersöz ile birlikte Yüksek İstişare Konseyi Başkanı olarak görev yapan Rahmetli Şükrü Şankaya’yla iyi bir uyum içinde çalı-

şıyorlardı. Bunun önemli nedeni, iki insanın yaşam felsefesinin çok benziyor olmasıydı. Bana göre Şükrü Ağabey’ de bir Osmanlı

Çelebisiydi.

Çekirge Toplantılarındaki konuşmalarını irticalen yapardı. Konuşmayı yazılı hazırlama yerine, toplantıdan bir önceki gün ara-

banın bagajına çapasını atar, cebine bağ çakısını ve bekçi düdüğünü koyar tek başına alt mahallelerde veya yakın köylerde