

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
◀
105
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Faruk Arslanoba da DOSABSİAD’da başkan. Bana ‘Bunların ikisi de genç, bunların ikisinin de
tecrübesi yok. Sen bunlara ağabeylik yap.’ dediler. Ve beni ikinci başkan yaptı, arkadaşlarımız.
İkinci başkan olarak başladım. Aradan aylar geçti. O sırada Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
Erdoğan Bilenser, Slovakya’da bir kardeş şehir protokolü hazırlanıyormuş, DOSAB’a da ‘Sizden
bir kişi katılsın.’ dediler. Ona da ben katılmıştım. Slovakya’ya gittik, orada hem kardeş şehir pro-
tokolü yapıldı, hem de Slovakya’yı gezme şansımız olmuştu. Bursa’dan bir telefon, bir yönetici
‘Raşit Bey görevden ayrıldı.’ dedi. Ben de ikinci başkanım. Beni başkan yapacaklar. Ben ‘Daha
önce bana bu konuyu getirdiniz, ben bunun yapmak istemiyorum.’ dedim. Döndüğümde, müte-
şebbis heyet 15 kişi, gizli bir oylama yaptık, 14 tane oy bana çıktı.
‘Beyler bakın ben size açıkça söylüyorum, ben bu görevi yapmak istemiyorum.’ diye tek-
rarlıyorum. Bizim o günkü avukatımız Necla Hanım ‘Hüseyin Bey, siz bu görevi almazsanız,
kayyuma gider, bütün Türkiye’de rezil oluruz. Artık bunu almak zorundasınız.’ dedi. İstemeye
istemeye görevi aldım. Adil Bey zamanında başlayan altyapı çalışmaları vardı. Diğer eksikleri ta-
mamladık. Hatta altyapı için topladığımız paradan bir miktar para arttı. Onunla da, idari binayı
yaptık. Benim zamanımda bitti, idari bina.
Bölge Müdürü olarak Ümit Karabayrak diye bir yönetici arkadaş getirdik. İnşaat mühendi-
siydi. O bölgemizi yapılandırdı. İşte, barakada duruyorduk. Barakadan binaya taşınınca yeterli
yetkili mühendis ve yetkili bir kadro ile işe başladı ve DOSAB’a birçok şeyler katmıştı. Sonra, o
arada da, Organize Sanayi Bölge yasası çıktı. Yasaya göre biz protokol yaptık. Protokole göre ben
iki sene daha görevde kalacağım. O arada bir olağanüstü genel kurul için imza toplanmaya baş-
ladı. Mustafa Taşdelen, ekibi ve arkadaşları yönetime geldi.
Bölge Müdürü Ümit Karabayrak (sağdan üçüncü) Gençali Köyü’ndeki evinde, Serhat Şengül
(sağ başta) ve çalışma arkadaşlarıyla birlikte
Bu konu beni üzdü. Şimdi ben kimseden, başkanlık falan istemedim ve defalarca da söy-
ledim. Zaten istekli değilim. Ama bana yapılan bu davranış beni çok üzdü. O günden beri 14
senedir ne yemeklerine gidiyorum, ne bir etkinliklerine katılıyorum. Bu olay adeta onuruma
dokundu.”