

89
Anadolu’da sanayi ve iş dünyasının örgütlenme sürecindeki ilk model
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği
hem gazeteniz EKOhaber’de, hem de Türkiye genelinde satışa çıkartacağımız o ansiklopedide yer alacak. Ne mutlu sizlere böyle
işletmelerin temelini attınız, ne mutlu sizlere böyle evlatlar yetiştirdiniz, sizin yolunuzdan gidiyorlar.
”
Vehbi-Fahrettin Gülener.
Fahrettin Gülener:
Değerli Adnan Türkay, sevgili oğlu Ergun Türkay. Adnan Türkay’ı müşterek bir dost, Karaer vasıtasıyla tanı-
dım. Karaer,
“Böyle çalışkan insanları örnek al.”
dedi. “
Alıyorum.”
dedim.
“Ama hiç bırakma.”
dedi. Ben Adnan Türkay’ı hep
örnek aldım, izledim. Oğlu ile 1989’dan itibaren beraber çalışmaya başladık. Çok yerinde bir tabir var. “
Armutun altına armut
düşer.”
diye. Ağaçta ne meyve var ise altına da hep o düşer. Evladınızı o kadar güzel yetiştirmişsiniz ki onunla hep iyi yaşadık,
güzel paylaştık. Ben sizi hep örnek aldım. Değerli Hakkı Baykal. Benim baba dostum. 1950’li yılların ortalarına geldik, babam
ne yapıyorsa aynısını Hakkı Ağabey yapıyordu, ama bir fazlasıyla, makine imalatına girdi. Dolayısıyla ben gelecekteki yolumu
hem babamdan aldığım iş terbiyesiyle hem de Hakkı Ağabey’in makinecilik sevdasıyla çizdiğimi söyleyebilirim. Sinan Baykal ile
çalışkanlıkta yarışıyoruz. Çünkü hep tatlı bir rekabetimiz var. Kemal Türkün Ağabeyi 1965 yılından hatırlıyorum. Ofisinde çalışan
bir delikanlı, arkadaşımızdı. Okulda ozalit nasıl çekilir gösterdiler ama aklımızda tutamadık. Biz bir şekilde Kemal Ağabeyin ofi-
sine gittik ozalit çekmek için. Dükkanını üç dört gün istila ettik. Ondan sonraki yıllarda da Kemal Ağabeyi her toplumda izledim.
Baktım ki bu çizgi, kutsal bir çizgi. Bu çizgiyi sahibi bozmuyor ki biz niye örnek almayalım. Biz bugünlere böyle geldik. Talat Diniz
hocamın bende çok büyük emeği var. Çünkü 1965 yılında mesleğimi seçtiğimde Bursa’da pres göremiyordum. Hakkı Ağabeyde
vardı. 1965 yılından itibaren önce kauçuk pişirme preslerinde stajyer olarak çalıştık. Sizin ve fabrikanızın varlığından çok şeyler
öğrendik. İsmail Yeşilova Ağabeyi Elmasbahçeler’den hayal meyal hatırlıyorum. Tam hatırlayamıyorum, nedeni de babamın di-
siplinidir. Okuldan sonra babamın dükkanında çalışıyor, boş zamanlarda sokakta dolaşamıyordum. Ali İhsan Yeşilova ile çok ka-
dim bir dostluğumuz var. Değerli babam, Vehbi Gülener, benim herşeyim, var oluş sebebim. Babam birkaç elden gelen levha sac
ile soba yapıyordu. Sonradan Yalova-Karamürsel’deki Amerikan hurdalığından kostik varilleri açarak elleri kan içinde bir kordon,
bir silindir, bir matkap ve kol makasıyla soba yaptığına şahit oldum. Herkesin babası kahramandır, benimki de benim kahrama-
nım.
“Müşteriye hizmet et, muhakkak memnun et, sana bu iyilik bir gün döner.”
Hep bu lafları dinledim. Atasözlerini hep
sizlerden öğrendik. Söylediklerinizden, yaşadıklarınızdan... Babam “
Çalışmayan milletler başka milletlerin esiri ve eğlencesi