

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
◀
85
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Biz Eskişehir’deyken orada Sanayi ve Ticaret Odası kurdurduk ve onlara yaptırdık çalışmaları.
Burada bu olmadı. BTSO’nun o dönem başkanı Ali Osman Sönmez’di. Gittik görüştük, ortak
olmak için o ve yönetimi de kabul ettiler. Fakat iş meclise gelince, orada bir yanlış anlama oldu.
‘Ortak olabilmek için, ortak hisseniz kadar para yardımında bulunmanız gerekir.’ maddesi ne-
deniyle kararı meclisten çıkartamadık. Sonra kurucu olarak Osmangazi Belediyesi’ni, Demirtaş
Belediyesi’ni ve Özel İdare’yi Demirtaş Sanayicileri Derneği’ne yüzde onar hisse vermek suretiyle
ortak yaptık, üye yaptık. Hala daha böyle devam ediyor.
Derneğin ilk kuruluşunda en seçkin Bursa iş adamları vardı. Celal Beysel, Atilla Parlamış,
Mustafa Barutçuoğlu, Mustafa Taşdelen vardı. Yani şimdi orada tesisi bulunan iş adamlarının
dörtte biriyle ben çalıştım. Bunun için bana hepsi başkan derler. Bütün bu hizmetlerin karşılı-
ğında da belediyeler, vilayet müşterek bir karar alarak, bölgenin girişindeki ana caddenin ismi-
ni Mustafa Karaer Caddesi koydular. Tabii oradaki bütün hizmetlerimin, çalışmalarımın bedeli
ödenmiş oldu. Şimdi iftihar ediyorum böyle bir hale getirdiğimiz için.
Şimdi organize sanayi bölgeleri kanunu çıktı. Arkadaşlarımız bu kanuna göre örgütlenmek
için uğraşıyorlar.
Organize sanayi bölgeleri, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın çıkardığı bir iç yönetmelik, Fon-
lar Yönetmeliği’ne göre -işte dernek olabilir, sanayi odası olabilir, sanayi ve ticaret olabilir, özel
idare olabilir, belediyeler olabilir- bunların en az ikisinin yan yana gelmesi suretiyle, işbirliği
yapılması suretiyle organize sanayi bölgeleri kurulabilir. Daha kanun bu sene çıktı. Ama ters
doğum Demirtaş’ta şu şekilde oldu. Diğer bölgelerde özel idareler hazine arazisi tahsis etmiş. O
arazi parsellenmiş ve yolları, altyapısı ondan sonra yapılmış. Bu normal doğum. Demirtaş’ta ise,
önce fabrikalar kuruldu. Biz ondan sonra yolu yordamı bulmak için çalışma yaptık. Yani ters
doğum ondan kaynaklandı. Bu kanundan sonra olumsuzlukların ortadan kalkması lazım.
Yeni yöneticilerin önlerindeki en zorlu iş arıtma tesisini kurmak. Çünkü arıtma tesisi kur-
mak çok masraflı ve pahalı bir yatırım. Öyle sanayiciden para toplanarak yapılabilecek bir iş
değil. Arıtma tesisinin işletme masrafları daha çok. Çıkan atıkların yakılması, ilaçlama gibi çok
çeşitli masrafları var. Bu sorunu da ancak uzun vadeli krediyle çözebilirler. Dünya Bankası da
yardım ediyor. İşte bu girişimlerin yapılması gerekiyor. İhracatın artması için daha büyük fabri-
kaların kurulmasında arıtma tesisi şart.”