DOSAB'ın 25 Yılı

▶

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı

Son 10 yılda gelen arkadaşlarımız hiç böyle bir şey bilmezler. Düşünmezler bile. TOFAŞ’ın

yanımızda olması, burada olması büyük bir avantaj. Suyumuz yoktu. 2000’lerden sonra biz ku-

yulardan su çıkarırdık. Suyu kendimiz kullanırdık. Demirtaş Belediyesi, bize su vermeye başladı.

Hatlar gayet kötü patlıyor, çatlıyor. Biz bir liraya suyu alıyoruz. İki liraya suyu satıyoruz, zarar

ediyoruz. Patlaklardan, kaçaklardan dolayı zarar ediyoruz. Yıllarca böyle uğraştık, mücadele et-

tik. O zamanlar Demirtaş Belediyesi kendine suyu lazım olur, bizi kapatıyor. Yaz günü 2 ya da 3

ay su vermiyor. Sanayicilerimiz yanıyor. Millet tuvaletlere gidiyor, tuvaletlerde su yok. Sonra biz

2000’lerden sonra sağ olsun Mustafa Taşdelen esas yönetici lider şeklinde gördüğüm bir kişiydi.

Onunla beraber OSB yasası da geldi. OSB yasası gelince DOSAB’ın eli rahatladı. Bizde o yasayla

beraber Mustafa Ağabey başkan olunca, işler hızlandı.

Nezih Ertunga Bey müdürümüz getirildi. Ufku çok açık bir insandı. Hemen 2-3 tane kuyu

açtık. Aynı şekilde bastık boruları hemen sisteme su vermeye başladık.

Patlaklar, çatlakları önlemek için depoları alalım dedik. Vermediler, mahkemelik olduk.

Demirtaş Belediyesi reddediyor. Bu sefer OSB yasasını kabul etmiyorlar. Yasa çıktı, onu kabul

etmiyorlar. Her şeyimize ret oluyordu.

Süleyman Orakçıoğlu, Ali Yedikardeş, Hasan İçöz, Kurtuluş Akdeniz, Mustafa Oran, Erol

Hiçyılmam

İlk bizim icraatlarımız, yani satışlarımız su ile başladı. Su para kazanmaya başladı. Ondan

sonra işte elektrikler, Ertuğrul Kaplan’la geldi. O elektriklerin aşağıya alınması hakikaten sanayi

bölgemize çok katma değer kattı. Geçenlerdeki ülke çapındaki kesintinin dışında yıllarca kesini

yaşamadık. O da bizden kaynaklanan değildi. Sanayicimizin alt yapı konusunda, para konusun-

da büyük gayretleri oldu. Yani doğalgaz deseniz öyle. 1994 veya 1992’lerde gaz geldi. O zaman

bizde dokumacılık yapıyoruz. DOSAB müdürü de Allah rahmet eylesin ‘Size gaz verelim. Hatlar

geçiyor.’ dedi. O zamanlar küçük düşünce, boyahanecilikte bir şey olmaz diye almadık. Fakat gel