

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
◀
99
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
demir elektrik direklerimiz, modern beton direklerle değiştirilmeye , yeni dağıtım hatları çe-
kilmeye başlandı. Bir adet Bölgemiz girişine, bir adette çıkışına iki adet ana dağıtım istasyonu
yapıldı. Binaların yapımını biz üstlendik, içini TEDAŞ doldurdu. Bir taraftan kesinti olduğunda,
bölge diğer taraftan beslenebilecekti.
Bu arada Bursa’da ilgili belediyeler dahil, tüm kamu kurumlarına yazılar yazdık ve bölge-
mizde tarafımızdan yapılan alt yapı çalışmalarının tamamlanmakta olduğu, eğer müdürlüğünü-
zün bölgemizde planlanmış yada planlanacak bir çalışması var ise bilgi verilmesini, çünkü kısa
süre sonra bölge genelinde asfaltlama çalışması başlatacağımızı bildirdik. Telekom hariç(o za-
man PTT galiba) tüm resmi dairelerden cevap geldi. PTT ise bizim çalışmalarımızla birlikte tüm
kablolarını yer altına almıştı. Ve biz asfaltlarımızı döktük. Bölgemiz muhteşem bir görüntüye
kavuşmuştu. İlk yağmurda bayram yaptık. O günlerde Bursa normalin çok üzerinde yağmurlara
sahne olmuştu. En küçük sorun yoktu ve sanıyorum bugüne kadarda olmadı. Eminim yıllarca
da olmayacak.
İller Bankası içme ve kullanma suyu çalışmalarını bitirdiğini törenle vanayı açacağını bil-
dirdi. Sevinçle gittik vanayı açtık. Henüz asfaltları dökmemiştik. Kollektör ağızlarıda koruma
amaçlı kapalı idi. Ne yazıkki DOSAB yağmur yok iken su altında kaldı. İller bankası dağıtım
hatlarını asbest borularla yapmış, kontroller yetersiz kalmıştı. 11 ayrı yerde patlama vardı, su sel
gibi bölgeye yayılıyordu. Birkaç yerden kollektör kapaklarını açıp suyu uzaklaştırırken, bir taraf-
tanda bölge içinde olduğu söylenen vanaları aradık. Ne yazıkki, verilen projede gösterilen hiçbir
vanayı yerinde bulamadık. Ana vanayı kestirdik. Bulduğumuz vanaları yeniden röperledik, bu-
lamadıklarımızı yeniden yaptırdık, İller Bankası’na işi teslim müteahhidi bulduk, baştan aşağı
ve tek tek hatları vanaları açıp kapayarak kontrol ettik, patlak olanları değiştirttik, çalışma çok
süratliydi, yinede10 gün sürdü. Sonrasında vanalar yeniden açıldı ve sanayicimiz su kullanmaya
başladı. DOSAB belediye ile yaptığımız sözleşmeye göre su satmaya başladı. İlk işletme geliri idi.
İlk patlamalardan sonra çalışmaların çok kısa sürede tamamlanmasını sağlayan, Bursa Valimiz
Orhan Taşanlar’dı. Bu konu ile ilgili beni hergün arayıp çalışmaların nasıl gittiğini sorduğunu, iş
bittiğinde İller Bankası Müdürümüz’ün bana gelip, ‘Lütfen Valimizi arayıp işin tamamlandığını
söyler misiniz?’ dediğini hatırlıyorum.
O günlerde Büyükşehir Belediye Başkanımız Erdem Saker’di. En önem verdiği projelerin-
den biri ise ‘Nilüfer Mavi Akacak’ sloganıyla başlayan çevre projesi. Tüm atıkların Nilüfer’e ak-
tığı sanayi ve organize sanayi bölgelerine Arıtma Tesisi yapma konusunda baskı yapıyor, teşvik
ediyor. Valilikte projenin yanında. İlk önce Türkiye’nin ilk OSB’si olan Pilot Sanayi fizibilitesini
tamamladı ve arıtma tesisine başladı. BTSO bünyesinde yer alan Pilot OSB maddi, manevi güç-
lüydü. Şehre en yakın İkinci büyük osb olan DOSAB derhal birşeyler yapmalıydı. Sürekli Buski
binasında, belediye binasında, hatta DOSAB kulübesinde sn Valimiz ve Büyükşehir Belediye
Başkanımız’ın katıldığı toplantılar yapıyorduk. Maddi imkansızlığımıza rağmen bölge sanayi-
cisinin desteği ile yaptığımız önemli çalışmaları görüyor, anlayışla karşılıyor ama yinede arıtma
tesisi istiyorlardı ve haklıydılar. Çocuklarımız bizim atıklarımızın aktığı derenin suyu ile sula-
nan ıspanakları yemekteydi. Hepimizin sağlığı tehlike altındaydı..
Yönetim kurulunda çok tartıştık. Diğer bölgelerin sadece fizibilite için Ankara’lı bir üni-
versite kuruluşuna 400-450 bin dolarlar civarında bedeller ödediğini duymuştuk. Bu arada şans
yüzümüze güldü. TUBİTAK konu üzerinde uzmanlaşmak için bir proje yapmak istiyordu ve
uygun bir bedele bizim arıtmamızın fizibilitesini yapmak istiyordu. TUBİTAK yetkililerine fiat
istediğimizi söyledik. Bir süre sonra 250 bin dolarlık bir teklifle geldiler. Yönetim kurulunda