Previous Page  72 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 72 / 162 Next Page
Page Background

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı

71

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı

Celal Beysel o günleri şöyle anlattı:

“1986 yılı Mayıs ayında, Demirtaş Nahiyesinde, zamanın Demirtaş Belediye Başkanı Halil

İbo’nun sanayi parselleri olarak ayırmış olduğu arazinin üzerindeki arsamıza fabrika ruhsatı

alarak 1000 m

2

bir atölye inşaatına kalkışmıştık. Telefon yok, kanalizasyon yok, yol yok, elektrik

yok.

İlk günler telefon yerine -Özal hükümetinin demokratikleşme, liberalleşme adına telsiz

kullanma izni vermesi sayesinde- telsiz kullandık. Ana yoldan itibaren 20 tane elektrik direği

diktik, kendi cebimizden harcayarak ve elektrik getirdik. Septik çukur, kanalizasyonumuz oldu.

Yol deseniz, tarlanın üzerine stabilize çektik, üzerinden geçerek sıkıştırdık, yol oldu. Daha sonra

30.000 Mark harcayarak 1 adet telefona kavuştuk ve imalatımıza başladık. Çevrede toplam 5 fab-

rika vardı ve kanalizasyon olmadığından, bir yıl içinde etraf kokmaya başlamıştı, bile.

Babam Mehmet Beysel, o zamanlar ASF Genel Müdürü ve babamın arkadaşı olan Mustafa

Kareaer’e bu konu hakkında dert yanmış, o da beni çağırdı, ‘Burayı organize sanayi bölgesi yap-

malıyız, çalışırsak olur.’ dedi. DOSAB’ın tarihi böylece başlamış oldu. İlk toplantımızı babamın

Fomara’daki bürosunda, Babam, Mustafa Karaer ve benimle 3 kişi gerçekleştirmiştik. Daha son-

ra Mustafa Barutçuoğlu, Aydın Topbaş, Atilla Parlamış ve Sabri Öztürk DOSAB’ın ilk nüvesini

oluşturmak üzere aramıza katıldılar.

Mustafa Karaer, Turgut Özal, Celal Beysel

Toplantılarımızı, Mustafa Karaer’in disiplini çerçevesinde sürekli olarak yapıyorduk. Onun

devlet tecrübesi, önce 20 kişi bulup buluşturup bir dernek kurmamızı sağladı. Kendisi Başkan,

ben Genel Sekreter oldum. Toplantı yerimiz uzun süre babamın bürosu olmaya devam etti. Biz-

lere çok ıhlamur yaptı, emektar Habibe hanım, mesai saatinden sonra. Bir küçük bina yapacak

paramız yok, elimizdeki imkanları kullandık hep. Fabrikalar çoğalıyor, mahrumiyetler içinde

üretim yapılmaya çalışılıyordu. Aradan 3 sene geçti, aramıza katılan Adil Gökçadır’ın inşaat des-