

76
▶
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
caddeden, 1,25 m – 1,5 metre yüksek yapalım fabrikayı ana yoldan.’ dedi. Dikkat ederseniz yol-
dan hep bize yukarıdan çıkılıyor. Yol yapılırken onların hepsi iyi hesaplandı. O şekliyle yaptık.
Ondan sonra 1987 yılında burada faaliyete başladık. 1986’ın sonlarına doğru, Demirtaş Sa-
nayiciler Derneği kurulacak diye, Floteks Celal Bey aradı, beni. Sabri Bey böyle böyle biz dernek
kuruyoruz, buraya sizi de kurucu olarak ilave ediyoruz, dedi. Hay hay memnuniyetle deyince
‘Ama toplantılara gelmek kaydıyla.’ dedi. Allah’a şükür toplantıları kaçırmadım. Toplantılarda
alınan kararlara saygı duyarak, hep birlikte fikir birliğiyle götüreceğimizi, o gün tüzüğe dahi
yazıldı bunlar. Tüzükler yapıldı, tartışıldı. Şahıslardan ziyade DOSAB’ın menfaatleri doğrultu-
sunda güzel bir tüzük hazırlandı. O tüzük ondan sonra, yönetimler, seçimler, birşeyler oluşmaya
başladığı zamanda, hep birlik beraberlik o zamandan bu zamana kadar devam ediyor. Bayrak
yarışını çok iyi yapalım dedik, yaptık. Ve hala daha bayrak yarışı aynı şekilde, tek liste çıkarak
-o çok önemli bir şey- tek listenin bir yönetimde karışık olmaması önemli bir şey. O günden bu
güne devam ediyoruz.
Ama şimdiki yeni arkadaşlara benim tavsiyem var. Burada geçmişi bir araştırdıkları zaman
yeni gelenler, hazıra gelenler, buraların çayırlık olduğu, sonradan doğma bir organize olduğu,
ama Türkiye’ye bir örnek olduğunu görecekler. Bu örnekler nerelerde, şirketlerde, siadlarda, yö-
netimlerde, her türlü yönetime örnek olacak bir model DOSAB. Devlet yönetimi dahil bu yani
partiler kurulduğu zaman da bu partiler iyi bir tüzük hazırlıyorlarsa, o tüzüğü de eğer takip
ediyorlarsa, onda başarı muhakkak. Ama tüzüğü herkes istediği gibi hareket ettiriyorsa, istediği
gibi çektiriyorsa, yasalar gibi, o zaman muvaffakiyet düşer, düşer, düşer. Onun için bizim şimdiki
yönetimdeki arkadaşlarımız maşallah gayet güzel birbirleriyle geçiniyorlar. Etkinlikler hazırlı-
yorlar gidiliyor, görüşülüyor. Ama bu etkinliklerde ben biraz daha eskiden olanlar, yani hazıra
konanlar değilde, daha evvelkileri o etkinliklere katılmasını gözlemliyorum. Ve gelmedikleri
için de üzülüyorum.
Şimdi bu tür böyle bir yeri bulmuşsun, böyle güzel bir yerde sanayicilik yapıyorsun, burada
sanayicilik yapmak ta hele hele DOSAB’ta yapmak şans. Neden şans buradaki insanlar birbirini
çok çok iyi tanıyor. Buradaki insanlar birbiriyle, hele genç nesil daha iyi tanıştı. Çünkü bizlerin
bir eksikliği, yabancı dilimiz yoktu. Ne yaptık çocuklarımızı yurt dışında okuttuk. Hemen he-
men hepsinde 1-2-3 yabancı dil öğrendi. Bu da ne için, hemDOSAB’a faydası var, hem Türkiye’ye
faydası var, hem kendisine faydası var. Önce DOSAB, sonra Bursa, sonra kendisine. Zaten kendisi
iyi olduğu zaman da her şeyde rahatlıkla gidecek demektir.
Onun içinDOSAB’ımız, SİADolmadan önce bir kanaryacılar derneği de olabilirdi. DSD’nin,
SİAD olması için de bir genel kurulda, 13 arkadaş bir araya geldik, önerge sunduk, imzaladık.
Genel kurulda karar alındı siad olundu ve bugün DOSABSİAD olarak sivil toplum örgütü oldu.
Nereye gitse kapısı açık. Bir dernek olması başka, siad olması başka. Nereye gitse kapılar açık, ne-
reye gitse herkesten rahatlıkla kabul görüyor. Bugün bakanlıkta da görüyor, reisicumhurlukta da
görüyor, başbakanlıkta da görüyor. Oralara gidip gelenlerden duyuyoruz, gördük, hatta benim
oğlumda işte burada. Şu anda görevde devam ediyor, küçük oğlum. Bu durum karşısında böyle
bir yeri daha ileriye götürmek lazım. Bunu düşünmek gerekir. Bunu istişare etmek lazım. Akıllı
düşünerek, akıllı yatırımlarla burayı nasıl daha iyi bir yere getirmenin, yolu bulunmalı. İnşallah
bizde görürüz, hayattayken.
Burasının ticaret odasına bağlanması, ticaret odasıyla birleşmesi, ticaret odası burayı da
alsın, gibi epey bir uğraşıları oldu. Biz, ben, Adil Gökçadır, rahmetli Macit Merter vardı. Birlikte