

74
▶
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Daha sonra DOSAB oluştu. Onun kuruluşunun gerekli olduğunu o anda orada fabrikası
olan arkadaşlarımız ile beraber görüştük. O zamanki belediye başkanıyla da görüştük, bir yerde
onlarda, bizim aslında sorunlarımız müşterekti. Köylü bir taraftan arsalarının değer kazanma-
sını istiyordu, doğal olarak ama oranın da imar planı alt yapı çalışmaları olarak bir organize
edilmesi gerekiyordu. O amaçla bir araya geldik. İlk toplantımız Demirtaş’ta oldu, Demirtaş Be-
lediye Başkanı Başkanlığı’nda. Ondan sonra çalışmalar daha hızlı devam etti. Benim kuruluş
aşamasından sonra 1987 eylül ayından itibaren Demirtaş’ta fazla zaman harcamadığım için on-
dan sonraki faaliyetlere çok katılamadım açıkçası. Tabiri caizse DOSAB’ın DOSAB olmasında
çok büyük emeği olmayan ama ilk ateşe de birkaç odun atan bir kişiyim.
Şimdi tabi Demirtaş Sanayi Bölgesi’ne gidip geldikçe gelişmeleri hallolan sorunları, geçen
yıllar içerisinde çok olumlu yerlere geldiğini görüyorum. Bu da beni memnun ediyor. Hem ora-
daki sanayici arkadaşlarımız adına, hem de Bursa’nın artık anılan prezantabl sanayi bölgele-
rinden biri olması dolayısıyla ümit ediyorum daha sonra ki yıllarda daha güzel, daha iyi işlerin
olacağı, imalatların olacağı fabrikalar orada olacaktır. Bizim başladığımız dönem ve bugünkü
fabrika sayısını mukayese edersek 1’e 100 dersem mübalağa etmiş olmam.
Biz başladığımızda aldığımız arsa neticede imar durumu olmayan sadece ana yola cephesi
olan bir arsa idi. Başlıca sorunlar yol, imar durumu olmamasından dolayı klasik, genel imar ku-
ralları içerisinde inşaatımıza başladık.
Onun ötesinde haberleşme telefon çekimi çok büyük bir sorundu. O yıllardaki arkadaşla-
rım hatırlayacak TELEX yurtdışı haberleşmelerinde en güncel günün en modern cihazı idi. 6-7
ayda bir TELEX cihazını alabilmek bile mümkün değildi. Çünkü alt yapı yoktu. Biz de o ara
ihracatımıza başlamıştık, korna üretiminde. Veli Bettemir Bey’di o zaman ki PTT Müdürü. Ben
gittim özel olarak dedim ki ‘Bana yardım etmeyeceksiniz ülkeye bir faydanız olacak.’ Sağolsun
o bütün gayretlerini imkanlarını kullanarak 3 ayda bağlatabildi. Telefon deseniz PTT özel hat
çekiyordu. Bazı firmalar vardı, boyahaneler vardı, yer altından suyun toplu halde çıkartılıp, su
dağıtım şebekesi ile iş yerlerine dağıtımı söz konusu değildi. Kısacası su, elektrik, ulaşım büyük
trifaze hatların TEK tarafından getirilmesi, bütün bunların tamamı taleplerimiz ile oldu. Ama
başında da değindiğim gibi her yere gittiğiniz zaman direk soru olarak yöneltmeseler de nazikçe
dolaylı olarak ‘Siz kimsiniz?’, ‘Neyi temsil ediyorsunuz?’ diyorlardı. Zaten ferdi sorunları yaşa-
dıkça o zaman orada fabrikası olan arkadaşlarımız iç güdüsel olarak, ferdi müracaatlarda bulun-
duk, sonra benzer şeyleri yaşadığımızı görünce bunun ferden çözülemeyecek bir şey olduğunu,
bunu bir birlik beraberlik haline getirmenin hükmi şahsiyet olarak bizi daha iyi ifade edeceğini,
daha dikkat çekeceğini düşündük. En büyük nedenlerden biri de buydu, bir ara gelebilmek.
O zaman belediyenin de elinde imkanlar sınırlıydı. O zaman ki yapı da devletten veya özel
idareden destekleri alabilmenin yolu da OSB statüsü konumunda olabilmekti. Bütün bu nedenler
ve daha şu anda aklıma gelmeyen o zamanki başka nedenlerden dolayı böyle bir çalışma çok ge-
rekliydi. Gerçekten sorunlar çok fazla. Şirket merkezi olarak tescil ettirdiğiniz posta adresi bile
sorundu yani. Çünkü hangi cadde, hangi sokak, belli değil. Çünkü sokak ve cadde yok. Tamam
biz şimdi Demirtaş Köyü Yalova Yolu girişi diye onun gibi bir şey yazdık, antetli kağıtlarımıza.
Yazarken de dedik ki postacı da olsa bizimle iş yapmaya gelecek kişiler de olsa nasılsa Yalova Yo-
lu’ndan, Demirtaş Yolu’na girince şirketimizin adını biliyorlar, görürler. O zamanda çok büyük
bir karışıklık olmuyordu. Ama şu an herhalde 400 fabrikayı geçmiştir. O dağılımda 400 civarı-
na yaklaştığı duyuyorum. Gelenler gününü sabahtan akşam kadar aramak ile geçirecekti. Çok
eksiklikler vardı. Yani kaba tabirle ‘Tam istim arkadan gelerek.’ ama zamanında gelerek biraz
zaman alarak gerçekleşmiş bir bölge.