

Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
◀
75
Belgeler ve Tanıkların Işığında DOSAB’ın 25 Yılı
Bir de Yalova Yolu ulaşım imkanları açısından lojistik olarak ana yola yakınlığı, Gemlik Li-
manı’na yakınlığı , bölge olarak aslında iyi bir yerde DOSAB. Bursa trafiğine girmeden dışardan
gelen müşterilerinde tercih ettiği bir yer. Dolayısıyla bütün bu sorunları yaşadık. Şu an aklıma
gelenler bunlar. İnsanlar çektikleri sorunları uzun yıllar sonra hatırlamakta güçlük çekiyor. Bu
da yılların insan bünyesinde hafızasında ki tesiri olsa gerek. Ümit ediyorum daha nice 25 seneler
idrak olacaktır. DOSAB faaliyetleri ile anılacaktır.”
Sabri Öztürk, Demirtaş Sanayiciler Derneği kurucularından. Ayrıca 13 Şubat 1996 - 4 Şubat
1998 tarihleri arasında DOSAB Müteşebbis Heyeti’nde, 17 Şubat 1997 - 19 Ocak 1998 tarihleri
arasında da DOSAB Yönetim Kurulu’nda görev aldı. Öztürk şunları anlatıyor:
“Ben 28 Şubat 1947 Kayseri doğumluyum. Kayseri’den 1971 yılında çıktım, İstanbul’a git-
tim. İstanbul’da triko imalatı, kot pantolonların yeni çıktığı zamanlarda kot pantolon imalatı
yaparken, iplik almada zorlanmaya başladık. Hep Yahudiler bu işi yapıyorlardı. Biz de Yahudiler
yapıyor, diye takip edelim, iplikçi olalım, dedik. Bursa, bunun kaynağı. O şekilde Bursa’ya gel-
dik. 1977 yılında Büyük Organize Sanayi Bölgesi, SKT ile Marmara Yağ Sanayi arasında şu anda
Oytaş adı altında müteahhitlik firmasının bulunduğu yeri satın aldık, üç ortak. Anonim şirket
olarak çalıştık.
Sabri Öztürk
1982 yılında ayrıldım. 1982 yılından sonra, 1984 yılında Sateks’i kurdum ben. 1985 yılında
burada bulunduğumuz, şu anda bulunduğumuz Sateks’in yerini satın aldım. 1986 yılında müte-
ahhite verdik, yaptırdık. Burada yol yok, elektrik yok, telefon yok. Her taraf bomboş ve çayırlık,
sulak bir yer. Arabalar batıyor, yol yok bir şey yok. İnşaat müteahhite avam projeyi çıkarttıktan
sonra, hadi başlayalım dedik. Geldik müteahhitin getireceği araba yolda kaldı, çektirerek çıkart-
tık. O arada araştırma yaparken, Bursaspor’un çok katlı otopark inşaatı başladı. Haberini aldık
oraya gittim. Orada hafriyatı yapan kişi tanıdık çıktı. Dedim böyle böyle benim ihtiyacım var,
falanca yerdeyiz. Peki dedi. Ne kadar oradaki stabilize varsa, bizim ana cadde üzerinde, şimdiki
cadde üzerinden bizim buraya kadar artı yandaki fabrikalara kadar yolu stabilize etti. Kamyon
gittikçe battı üzerine attık, gittikçe battı üzerine attık. Bazen burada hafriyat yapıyorlar, yahu ne
kadar çok hafriyat oluyor. Özellikle ben de duruyorum diyorum ki, hafriyat çıkıyor mu, çıkıyor
abi nereden bulmuşlar bunu? Bir gülücük yapıyoruz. Bu şekliyle epey bir anılarımız oldu.
Benim bir ahbabım, akrabamız geldi ölçümleme yaptı. ‘Su baskınını önlememiz için ana